Efendim başlıktaki konuya geçmeden önce ufak tavsiyelerim olacak. Eğer Britanya'nın herhangi bir yerine yazın bile olsa gidiyorsanız yanınıza mutlaka kalın birşeyler alın. Ben yapmadım ordan biliyorum. İnsan valizini toplarken aptallaşıyor mu ya da sadece ben miyim bilmem ama bir şekilde nedense orada havaların burdaki kadar sıcak olacağını düşündüm, hani küresel ısınıyoruz hesabı. Ama neymiş efendim başta İskoçya olmak üzere adanın her tarafı soğukmuş, bu yüzdendir ki tüm resimlerde aynı şeyleri giyiyor olabilmem.


Edinburgh demiştim, gerçekten çok güzel bir şehir. Nereye baksanız tarihi binaların olduğu, fotoğraf çekmekten manyak olduğunuz, bir süre sonra çekmemeye başladığınız bir yer olarak tanımlamak yanlış olmaz. Edinburgh'a Kuzeyin Atina'sı deniyormuş tarihi dokusundan dolayı galiba. Calton Hill'de bir adet Acropolis taklidi yapı var, buna "Edinburgh'un yüzkarası" deniyor, çünkü hiç tamamlanmamış. Orjinalinden birebir kopya olan eseri yapmak için uzun zamanlar ve büyük paralar harcanmış. Zemin böyle birşeyi yapmaya müsait olmadığı için uygun hale getirdikten sonra da yarım bırakmışlar, ama gördüğüm kadarıyla pek de yüzkarası sayılmaz çünkü turistler özellikle üstüne çıkarak bolca resim çekiyorlar.



Yukarıdaki resim İskoçya Merkez Bankası'nın binası, ayrıca şehirdeki binanın ön tarafında bahçe olan tek yapıymış.

Resimdeki ev de "Define Adası", "Dr Jekyll ve Mr Hyde" gibi kitapların yazarı olan Robert Louis Stevenson'un eviymiş, kızı tanımıyorum.

Fonda çalan şarkı; Charles Aznavour- Emmenez Moi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder